7 Eylül 2008 Pazar

untitled by diane arbus.

iyi gelirdi seninle konuşmak.neden bilmiyorum,durduk yere seni özledim.olmadı hiç böyle bişey,o ertesi sabah bile özlemedim seni.
sadece utanıyordum,ama ilk kez şimdi özlüyorum.konuşmaya ihtiyacım var birisiyle nedense sadece seninle.uzun uzun konuşmak.anlatmak.uzun uzun.sana.
anlamadım hiç seni.anlayamadım.merak ediyorum aslında-nasıl birisin.bunu hiç öğrenemedim.isterdim öğrenmek-ne seversin aslında,ne yapar ne okur ne yersin.ne izler ne dinlersin.kimi sever kimi sevmezsin.beni severmisin sevmezmisin.hiç birinin cevabını bilmiyorum.bildigim tek bişey varki bunların hepsinin cevabını verdin bana o uzun konuşmalarımızda-ama gerçek değillerdi ki.o sen değildin.yada öylemiydin-kim di o.yada öyle birisi varmıydı.olmayan birisini özlüyorum aslında.benimle konuşan birisi vardı-sendin o zamanlar-ama yarattıgın başkasıymış o.kaçan bazı cümleler senden ki belki,gerçekten senin söyledigin kaçak cümleler.ama aralardan seçemem.yapamam.yorgunum çok.ve hepsi gitti.sende öyle.hiç oldun mu-hayır.nefret ediyomuyum hayır.seviyormuyum hayır.istiyormuyum hayır.özlüyormuyum evet.sadece özlemek.belkide başka bir his.ama hasta ediyor-görmek dokunmak mide bulandırıcı.
sende yitip gidiceksin bi gün.içindeki herkesle beraber.oldugun ardına saklandıgın herkesinle yarattıgın herkesinle beraber-onlar senden önce gidicek.geriye sen kalıcaksın.çırılçıplak.
okyanusta çırılçıplak kalıcaksın.kendinle başbaşa.maviliğin en dibinde.ne de severim maviyi bilirsin sen.aklına bile gelmez ki o an.o an değil hiç bi zaman.sen en şeffaf halinde giderken maviliklerde-belki de huzurlu,olamicam ardında bir ben-diana misali.en az kendim kadar şeffaf...

Hiç yorum yok: